bana istediğin her şeyi yapabilirsin!!!

çocukken bana abi diyordu, aramızda o zamanlar için bir hayli yaş farkı vardı. küçükken öyle oluyor, bir iki yaşla abiler ablalar tayfası falan 10 yaşla amca falan oluyorsun! yazlıkta sürekli görüyorum onu ama o sıralar tabi henüz bedeni cinsellik için uygun yaşta değil diye düşünüyoruz, o gözle bakmıyoruz hiç, bir de bizim alt yaş grubunda olduğu için henüz kendisi umur dışı o yıllarda.

neyse aradan yıllar geçti, bu bizim kışlık eve de gelip gitmeye başladı. tabi annemi herkes seviyor, güya onu ziyaretler falan yalandan numaraya. bir gün yine geldi çat kapı, annem evde yok yalnızım. kapıda bunu görünce bizim ufaklıkta saniyesinde bir hareketlenme oldu. işte girdi içeri sohbet falan bir yığın ama belli ikimiz de libidoyla savaşıyoruz. buram buram sex kokuyor ortalık. neden sonra salonda bacağımda yatarken, yapıştım dudaklarına!

böyle bir erotizm olamaz! godfather part III de kuzene yükselme olayı falan hikaye! yıllardır ufaklık olarak gördüğün o seksi şempanze, büyüdü liseyi bitirdi üniversite okuyor, boşa da değil hani, kafası çalışıyor ve tüm bunların yanında o muhteşem göğüsleri, dudaklarıyla dizinde yatarken öpmemek nerden bile değil evet iŞten bile değil. yapıştım, ne gerekiyorsa onu yaptım, tüm istanbul hanımefendiliğim ile! fakat başlamasın mı bu ağlamaya! aha dedim olm yandın! koştura koştura evden de kaçmasın mı? aha yanmadın olm bu yanmak değil bildiğin yan bastın! içimde fırtınalar kopmaya başladı, e tabi küçük kız daha 18 max 19!

konu aramızda konuşuldu tatlıya bağlandı ve malum gerçekleşti, bir veya iki kez, bizim evde. bunlardan bir, bilemedin 2 hafta sonra bir akşam beni evlerine davet etti! e ne güzel işte, gidicem çay kahve kafası falan annesiyle sohbet sonra odaya geçeriz, bir iki birbirimizi ellesek belki aradan bir bj çıkar kafasıyla gittim ben.

kimseye selam vermeden beni sessizce odaya aldı. dedim nooluyo? kimse yok annem de dışarda, annanem salonda uyuyor, kız kardeşim de kuzende kalıyor. e annen ne zaman gelecek? bilmem gelir bir ara… anladım ki bir şey olmayacak çünkü annesi her an gelebilir. tedirgin bir şekilde odada sağa sola bakıyorum. kapının oraya doğru bir dolap yada başka bir şeye bakıyordum, tutu beni kendine çekti! kapıya yaslandı, bende ona!

durduk biribirimize baktık, dudaklarıma baktı dudaklarına baktım o tekrar gözlerime bakarken! sonra üstüne gittim, öptük dudaklarımızı! geri çekildim gözlerine baktım! yıllardır unutamadığım o beni deli eden cümleyi söyledi!

“bana istediğin her şeyi yapabilirisin!”

 

İlk heyecan…

Ortaokulda okuyordum. ikinci sınıf. en yakın arkadaşlarımdan birinin apartman komşusu ve uzak akrabası bir kız vardı. benden hoşlanıyordu. bende onu beğeniyordum. arkadaşım, olm çık kızla, elletir sana memelerini demişti. hatta zorlarsan belki dokunabilirsin de demişti.

Deli gibi cumartesi günü olmasını bekliyorum. o sokaktaki karşı binada oturan kız arkadaşımızın evinde müzik dinleyeceğiz. Zira o kadar cool’uz ki, artık sokakta gezmekten sıkıldık, oturup evde sohbet edebilelim istiyoruz.

cuma akşamı evde kız kardeşimin barbi bebekleri ile öpüşme provası yapıyorum. bir hayli antreman yapmıştım. artık hazırdım öpüşmeye!

Cumartesi günü oldu, mahallelerinde buluştuk, kız arkadaşımızın ailesi evden çıktı. her an dönebilirler belki diye, bir yarım saat daha sokakta oturmaya karar verdik. heyacandan geberiyordum.

hadi çıkalım dedi kızlar ve çıktık. ortam o kadar gergindi ki, aslına hepimiz biliyorduk bizim biraz sonra odaya geçeceğimizi ve deli gibi öpüşüp birbirimize sürtüneceğimizi. ama bir türlü içeri geçmek için hareket edemiyordum. kalmıştım o koltukta öyle! sanki doğduğumdan beri o koltuktaymışım, hiçbir zaman kalkmamışım, nasıl kalkabilirdim ki beceriksizliği ve korkusuyla sinmiştim koltuğa.

arkadaşım olaya müdahele etti, gelsene seninle bir şey konuşacağım dedi ve müsait oda sordu. ev sahibemiz müsait olan ama aslında o büyük olayın gerçekleşeceği kutsal mekanı bize göstermek üzere önümüze düştü. poposu çok güzeldi hala hatırlıyorum. yatağa başkasıyla giderken başkasına bakmak sanırım yapı taşımda varmış bak şimdi hatırladım ilk deneyimimde bile bu varmış! neyse biz odaya gittik, arkadaşım gerekli tüyoları verdi bana. hiçbirşey için izin alma! gidebildiğin kadar ileri git dedi! çaktırmamıştım ama ileri git diyerek ne demek istediğini tam idrak edememiştim. içine mi giricektim, parmağımla mı birşey yapacaktım, yoksa dilimle ağzının derinliklerine mi dalacaktım! dün gece barbi ile hiç ileri gidememiştim oysaki! dil, evet dil vardı! unutmuştum onu! dün bütün çalışmam sırasında dilimi kullanmamıştım. öpüşürken dil kullanılıyor. yapamıycaktım bunu! çünkü bilmiyordum! o sırada sevgili dil korkutan sevgilim geldi odaya arkadaşımıza göz hareketi ile çık dedi! çıktı!

odada yalnız kalmıştık! o, ben, memeleri, dudaklar ve o kahrolası dillerimiz vardı!

korkarak yanına doğru yürüyebildim… yan yana geldik. yatağa oturdum ve onun da oturmasını istediğimi belli eder gibi baktım. oturdu. elimi göğüslerine attım! gözleri kapandı birden ve kendini yatağa doğru bıraktı! kalbim patlamak üzereydi! lanet olası dil konusu aklımdan çıkmıyordu ve memeleri elimdeydi. yanına doğru uzandım. bir elimle yanağını tuttum ve dudağına bir buse kondurdum. sonra bir tane daha kondurdum. herşey muhteşem gidiyordu! çünkü o kadar güzel buse konduruyordum ki bu konuda çok iyiydim! bir önceki akşam barbi buselerimden çok mutluydu ve ben bunu yüzünden okuyabilmiştim! fakat o dudaklarını araladı artık buse kondurmak için ağzımı açmam gerekiyordu benimde… ya da ya üst veya alt dudağını öpmem gerekiyordu. alt dudağını öpmeye karar verdim. tam öperken üst dudağımı dudaklarının arasına aldı. muhteşem bir duyguydu. pipim nerdeyse çenemize çarpacaktı! bir aygır gibiydim! yaşamın devamı için gerekli görevi üstlenmeye hazırdım! o benim üst dudağımı emmeyi bırakınca ben de yeni öğrendiğim emme hareketini alt dudak üzerinde gerçekleştirdim. uzun bir süre üst dudak alt dudak ebelemecesini oynadıktan sonra memeleri aklıma geldi. elimi kazağının üstünden memelerine götürdüm yine! artık bir adım öteye gitmeliydim, kankamda yürü demişti! elimi kazağından içeri sokmalıydım. yavaşça aşağı indirdim. Kazağının altına elimi soktum, yavaşça göbeğine parmaklarımın ucuyla dokunarak yukarı doğru çıkmaya başladım. o 30 cmlik yol bana 30 km gibi geldi bitmedi. tam o sırada hızlı bir şekilde elini kazağının içine soktu o da! bütün hayallerim yıkıldı! izin vermeyecekti! büyük hüsran! eli elime yetişti, fakat elimi durdurmadı, beni geçti ve sütyenine önce o ulaştı ve sütyeninin önde bulunan kopçasını açtı artık memeleri tamamen ulaşılabilir noktadaydı! bir rüya alemindeydim! kendi rızası ve isteğiyle o minicik memelerine dokunmama izin veriyordur! avuçladım memelerini! hayvani dürtülerimle üstüne çıktım! kaskatı olmuş olan devasa pipim kasıklarının üstündeydi! gidip geliyordum! memeleri elimdeydi, dudakları dudaklarımda, dili dudağımda! dünyada benden daha mutlu kimse yoktu! uzun süre devam etti bu keyifli dokunma öpme emme işi.

sonra dostumun uyarısı aklıma geldi! DURMA YÜRÜ!

bir sonraki level a geçmeliydim! zira bölüm sonu canavarı yoktu ortalıkta! zaman kaybetmeden sonraki levela nasıl geçeceğime karar vermeliydim. evet memelerini yalamak! bence güzel bir adım. kalkıp devasa pipimi daracık ampili kukiletasına sokacak değildimya! işte hiç unutamadığım o an gerçekleşti! tam bir yüz karası! utanıyorum bunu yazarken!

memelerini yalamak için önce kazağın altına girmeli ya da kazağı çıkartmalıydım, odaya biri girerse kazağı hemen kapatabilmesi için kazağın üstünde kalması gerekiyordu! o zaman ben kazağın altına girmeliydim ama nasıl girecektim. deneyimlerimden faydalandım, elimin izlediği yolu izleyebilirdim. yapmama gereken şey dudaklarımı kurtarıp dilim ve dudağımla elimin gittiği yoldan gitmeliydim. en kısa ve doğru yol şoförün bildiği yoldu çünkü! dudaklarımı kurtardım! dilimle dudağını yaladım, sonra çenesini, sonra boynunu, boynuna dilim deydiği anda bütün vücudundaki tüyler diken diken oldu bunu hissettim! BOYUN! bu konuya bir bakmak lazım! kenara yazdım bunu ve aşağı inmeye başladım! işte orda yılllardır unutamadığım fatal hatayı yaptım. kazağını boynundan beline kadar yaladım! 😦 evet kazağını yaladım! o tüylü kazağı boydan boya yaladım! göbeğine geldiğimde o ıslatarak geçtiğim kazaktaki tüylerin bir kısmı dilim bir kısmı burnuma girdi! kazağın sonuna inip göbeğini yalamama başlamam gereken noktada hapşurmaya başlamıştım. memeleri elimdeydi ama gidip yalayamıyordum çünkü hapşuruyordum destek aldığım elimi çekemiyordum memelerinden de vazgeçemiyordum. her an burnumdan mukozaların fırlaması ve rezil olmam söz konusuydu! delirdim! kendime deli kızdım! o kadar hapşurdum ki kızcağız kalkıp beni banyoya götürmek zorunda kaldı!

lanet olsundu! biliyordum o banyoya gidip döndüğümde o sütyen kapanmış olacaktı!

gittim döndüm ve değil kapalı bir sütyen görmek kız da yoktu! bir süre bekledim. ama salona gitmem gerektiğini anladım. memlere elveda deme zamanı gelmişti anladım.

ilerleyen günlerde daha fazla ilerleyemeden zaten bu ilişki  de sona erdi. devasa pipimin birleşme için daha çok günü ayı hatta yılları vardı. her profesyonel pipinin yapması gerektiği gibi önümüzdeki sevişmelere odaklanarak yolumuza devam ettik…

kaynaklarımızdan aldığımız son haberlere göre zat-ı muhterem almanyaya yerleşmiş. evli ve çocukları var. umarım tüm dilekleri gerçek oluyordur zira kendisi nazarımda değerli bir insan….

Girmeye çalışırken yarım tur attık…

O zamanlar yazlıkta bizim devrenin en yakışıklılarındanım, fena ateş ediyorum bi tanede kankam var yüzün ellibirini ben alıyorum o da kırkdokızu götürüyor. Sorsan ellibir onda!

yan sitede naf naf lakaplı bir kız var ben ilk kez görüyorum. At gibi birşey, herkesten daha açık giyiniyor, herkesten daha kısa. Memeleri yoktu ama buram buram sex kokuyordu!

Neyse kankardeşim(o zamanlar iğneyle kanımızı akıtıp olmuştuk) tanıştırdı bizi. Kız beni beğendi, hissediyorum. Koluma dokunuyor  falan konuşurken.

Yani koluma dokunuyorsa kesin verecek demektir.

Neyse ben akşam aldım bunu sahilde yürüme kafaları falan. Villara doğru yürürsek sex istiyorum demek, diğer tarafa anca ya anan babanla yürürsün ya da sevişmek istemediklerinle!

Ben bunu aldım sexin tersine yürüdüm! Bu bozuldu fena! Döndü sen ne yapmaya çalışıyorsun biz sence ters bi şey yapmıyormuyuz dedi!

heh dedim işte bende onu söylemek istiyordum ben tersten seviyorum dedim! Aptallaştı. Bu yaşta bir kız sana teslim oluyor sen arkasına mı girmek istiyorsun dedi?

Dedim yaşla alakası yok ben senin arkana girmek istiyorum!

Yürü piç kurusı dedi beni aldı villalara doğru döndük!

neyse ablayla biz geçtik yerimize, yaş yani daha 16-17 duvar deliyoruz. Sıyırdık şortları etekleri yalandan numaraya öpüşmeler falan. Tuttum bunu çevirdim. Geçtim arkasına. Girmeye çalışıyorum ama olacak değil. Girmiyo. Ben bastırıyorum bu girmeyince canı yanıyo diye hafif öne gidiyo. İki köpek arka arkaya biz bildiğin sahilde dönmeye başladık. Ben bastırıyorum, yine giremiyorum yine bu ileri gidiyor. Artık nasıl bir motivasyon ve arzu ile olaya kanalize olduysak biz en başta yaslandığımız duvara yüzüstü gelmişiz. Kızcağız ileri gidemeyince daha fazla bu sefer duvara tırmanmaya başlamış. Kıyamam yaa. Neyse biz o ara bi şekilde ayağa kalmışız ama ben farkında diilim yine. En son dedi bu böyle olmayacak daha önce hiç yapmadım bunu arkadan, bi numarası olması lazım dedi. dedim ıslatalım(amacım o ağazına alsın)  Doğru dedi ıslat. Islat diyince bu birden ben sandım ki bunun arkayı yalıycam ben. Bi midem kalktı bi kötü oldum. Ulan 16 yaşındaki çocuk işte ne bilsin. Sonra bir anda yüzyılın icadını buldum! Artık sex dünyada çok daha farklı olacaktı! Herkes beni konuşacaktı! İşte 16 yaşında bi çocuk bütün dünyaya bu hediyeyi verdi falan diye! Einstein ile Benim fotoğrafım falan yan yana asılacak öyle bir gurur geldi! Dedim ben benim devasa pipimi tükürükleyeyim ve yeni bir dönem açılsın!

Sistem çalıştı dediğim gibi, uzun bi süre girdim çıktım. Her şey çok güzeldi! Canı yandığı için çıkarttığı ses deli ediyordu beni! Dedim hızlı olmasın biraz daha uzatayım. Yavaşladım falan biraz tabi kızcağızın canı yanıyo, bitir artık hayvanlaşma falan dedi dedim tamam. Başladığımızdan beri 3 dk da falan oldu, çok uzun bir süre dedim ve yine katır gibi sesler çıkartarak o devasa pipimi çektim içinden.

Bi yandan popişi acıyo kızın bi yandan beni elde etmiş olmanın gururu içinde, neymiş benim gibi sevişeni görmemiş, neymiş üç bacaklı gibi gözüküyormuşum. Ya dedim bırak bilmediğim şeylerden bahset. Neyse kalktık geçtik çocukların yanına okey falan oynadık. O sene ilk üçlü denememi bile yapmama ön ayak olan bir kızceğiz di kendisi. Çok seviyorum onu. Umarım, hayatı çok güzeldir.

 

dirseğim göğüslerine çarptı!

Moda sahilde kışın ortasında bir bankta yan yana oturuyoruz. Hafta içi okulu kırmışız, büyük hayallerle öğlen yemeğimizi yemiş el ele dolaşmış sonunda göğüslerine dirseğim çarpsın diye bir banka oturmaya ikna etmişim.

Tabi dirseğim göğüslerinde. Okula geldiği günde beri onu gören tüm erkekler göğüslerini konuşuyor. Destekli sütyenden bi haber bizler, porno dergilerde gördüğümüz o muhteşem göğüslere sahip kadınların bizim okulda olabileceği, aynı kantinden alışveriş yapabileceğimiz hatta bir gün modada bir bankta kışın ortasında dirseğimizi onlara sürtebileceğimiz hayal bile edemiyorduk.

Yeteri kadar dirseğimle göğüslerini taciz edip, “burda olmaz” veya “şimdi olmaz” ı duymadığım için, dakikada 180 atan kalbimin pompaladığı kan ile minik pipim yalvarıyordu bana hadi birşey yap, içerdekileri daha fazla tutamıycam!

Kafamı çevirdim, bana baktı, ben ona baktım, sanırım duygusal bir iki söz söylemişimdir ama aslında sadece “meme, göt, meme, göt” diyordum içimden.

O: Ouv çok tatlısın,

dedi ve dudaklarıma yapıştı. Sonra sonra hatırlıyorum minik dudaklı kadınları öptükçe! öyle bir dudağı vardı ki, prostat tedavisindeki prostatın alınmasında kullanılabilecek bir yöntem olabileceğine dair yemin edebilirdim!!!

Uzun süre öpüştük! elini tutum, dünyanın en büyüğü sandığım pipime götürdüm, hayır demedi.  büyük ihtimalle yanlış hatırlamıyorsam dört beş dakika falan öpüşmüşüzdür eli devasa pipimdeyken. aklımda sadece yazın çatıda okuduğumuz tan gazetesindeki “kaşalotu ağzımda devleşiyordu” hikayeleri geliyordu. bu işi bitirmeliydim. kalk dedim. üçümüzde kalkmıştık, telefon kulübesine yürüdük. evi aradım. annem yok. halamı aradım. annem halamdaydı. akşam 6-7 gibi gelirim dedi. o zaman ben arkadaşımla eve geçiyorum dedim. tamam dedi….

eve geçtik, asansörde poposunu elledim.

kapıyı kitledim. odama geçtik, sırt üstü yattım kucağıma oturdu. o dudaklarınla beni mutlu etmeni istiyorum dedim. önce kazağını sonra atletini çıkarttı. yıllarca benzerini nadir görebileceğim o muhteşem göğüslerine hiçbir zaman ayrılmayacaklarmış gibi sarılan sütyenini parçalamak istedim ama parçalama hissim daha netleşemeden onu da çıkarttı! dokundum, sıktım, öptüm ve daha bir sürü şey!

hadi dedim artık beni mutlu et!

tamam dedi! ama ağzıma boşalmak yok! bu da ne boktan birşeyse! arkasına veya yüzüne boşalmıyorsam neden ağzına boşalmayayım ki! bunlara müsaade etmeyeceksen neden ağzına alıyorsun, bu da çözemediğim, kabul etmediğim başka bir konu ya neyse geçiyorum! bak yine sinirlendim! hadi konudan kopmayayım!

tam olarak kasıklarımın altı yedi santim altında kucağımda oturuyordu! pantolonumun düğmelerini açtı, boxerımı aşağı doğru sıyırdı! eline aldı, çıplak eline! evet artık o dudaklar beni emmeye başlamak üzereydi! eğildi! evet orada eğildi, yani oturduğu yere eğilmeye çalıştı. yani öyle oturuyorduki, onu tutup kendi kasıklarına deydirebileceği bir noktadaydı! hmmm burda bir şeyi atladık! benim o dünyanın en büyüğü sandığım cinsel uzvum aslında gayet türkiye ortalamalarındaydı! eğilince doğal olarak dudaklarıyla onun buluşma ihtimali söz konusu bile değildi!

dedim napıyorsun aslan? sakin ol! o iş öyle olmaz insan anatomisi mümkün değil bu yapmaya çalıştığını yapmaya! ve o efsane cevabı verdi!

OLMUYO! Yapamıycaz galiba!

yaklaşık dört beş sene lise arkadaşlarımla “olmuyor, yapamıycaz galiba” repliğini makara yapmak için kullandık!

neyse ablaya anlattım durumu tane tane, çünkü anladığım kadarıyla, o memeleri doldurmak için beyinden biraz oraya transfer yapılmış!

aşağı kayması gerektiği konusunda ikna olduktan sonra o mutlu saniyeler benim için başladı! zira o yaşlarda hatırladığım kadarıyla o ablayla yaklaşık 1 dakikada eriştiğim ejekülasyon süresine mastürbasyon sırasında da erişebiliyordum!

muhteşem bir dakika yaşadıktan sonra sanırım bir katır gibi inleyerek boşaldım. hepsini yuttu! bir de hhmmmh” diye tadından memnun olmuş gibi ses çıkarttı! onu uzun süre çözemedik. neden tadı hoşuna gidiyordu kızların? acaba tadı çok mu güzeldi? erkekler için de spermin tadı güzel olabilir miydi? kendi sperminin tadına da bakarsan gay oluyor muydun? deli sorular…

kendisiyle birlikteliğimiz oral boyutta kaldı! çok uzun bir birlikteliğimiz olmadı ama aradan yüz yıllar geçmiş gibi olmasına rağmen kendisine sonsuz saygı ve sevgilerimi sunuyor şu anda mutlu olmasını diliyorum!

sevgilerimle…